Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelede daha fazlasını yapmaya kararlı olduğuna ve bunun için sistemde adil bir yer aradığına işaret ederek, "Ülkemizin, sistemin içerisinde yer alan düzenlemelere uygun şekilde hakkını araması kadar tabii bir durum olamaz. Bu bağlamda, tüm taraf ülkeleri, Türkiye'nin sözleşme altındaki taleplerini usulüne uygun olarak ele almak konusunda politik kararlılığa ve iş birliğine davet ediyorum." dedi.
Kurum, İspanya'nın Madrid kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 25. Taraflar Konferansının (COP25) Bakanlar Oturumu'ndaki konuşmasına, Şili hükümetine 25. Taraflar Konferansındaki emekleri, İspanya hükümetine de ev sahipliğinden dolayı teşekkür ederek başladı.
İklim değişikliğinin bugünün problemi olduğunu dile getiren Kurum, bunun dünyayı ve çocukların geleceğini tehdit ettiğini anlattı.
Bu kapsamda 25. Taraflar Konferansının "Harekete Geçme Zamanı" sloganının çok anlamlı olduğuna vurgu yapan Kurum, "Küresel ısınmanın, deniz suyu seviyesinin yükselmesinin, biyolojik çeşitliliğin ve gıda güvenliğinin tehdit altında olması karşısında hareketsiz kalamayız. Bu nedenle iklim değişikliği ile mücadele etmek için bütün paydaşların seferber olması gerektiğine inanıyoruz." diye konuştu.
Bakan Kurum, Türkiye'nin ulusal koşulları ışığında, iklim değişikliği ile mücadelede attığı somut adımlarla eyleme geçme konusundaki kararlılığını her zaman gösterdiğine dikkati çekerek, "Ülke olarak, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konularında önemli ilerlemeler kaydettik. 2015'ten günümüze yenilenebilir enerji kaynaklarında kurulu gücümüz yüzde 37 artış gösterdi. 2000-2016 döneminde kümülatif olarak, 42,5 milyon ton eşdeğer petrol miktarında enerji tasarrufu sağladık." ifadelerini kullandı.
Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında 55 eylemle enerji verimliliğini artırmak için yol haritaları belirlediklerini anımsatan Kurum, bu çalışmaların yanı sıra iklim değişikliğine uyum konusunda da ülkenin kendi imkanlarıyla çok önemli projelere imza attıklarını söyledi.
Karadeniz İklim Değişikliği Eylem Planını açıkladıklarını ve diğer bölgeleri de 2020 itibarıyla sırasıyla duyuracaklarını anlatan Kurum, şöyle konuştu:
"İklim değişikliği eylem planlarımızda, özellikle şehir planlaması evresinde, iklim değişikliğine uyum odaklı planlama yapılmasına dair tarihi kararlar aldık. 11 Kasım 2019 tarihinde ülke genelinde 11 milyon ağaç dikimi gerçekleştirerek ormanlık alanlarımızı, karbondioksit yutak sahalarımızı arttırmak yönünde tarihi bir atılımı gerçekleştirmiş olduk ve Guinness Rekorlar Kitabı'nda yerimizi aldık."
Kurum, 81 ilde millet bahçeleri, 22 ilde de ekolojik koridorlar yaptıklarını ve korunan alanların miktarını artırmak için çalışmaları sürdürdüklerini aktardı.
"TÜRKİYE GELECEK NESİLLERE DAHA YAŞANABİLİR BİR DÜNYA BIRAKMAYA KARARLI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde Sıfır Atık Projesi'ni başlattıklarını ve projenin 25 bin kamu kurum ve kuruluş binasında uygulamaya geçtiğini belirten Kurum, "Bu çerçevede adeta iklim değişikliğiyle mücadelede projelerimizi bakanlıklarımızla özel sektörümüzle üniversitelerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızla iş birliği halinde yürütüyor, milli mutabakat zeminin de projelerimizi gerçekleştiriyoruz." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, BM Genel Sekreterliğince eylül ayında gerçekleştirilen İklim Zirvesinde, Türkiye'nin, Kenya ile eş öncülüğünü üstlendiği "Altyapı, Şehirler ve Yerel Eylem" teması kapsamında da oldukça önemli girişimlere liderlik ettiklerini anımsattı.
Tema kapsamında binalar, ulaştırma, yerel finansman gibi kritik konularda ülkelerin somut yol haritalarını bu yıl ve gelecek yıl yapacakları projeleri ilan edeceklerini aktaran Kurum, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu çalışmamız da iklim değişikliği ile mücadelede ne kadar kararlı ve samimi olduğumuzu açıkça göstermektedir. İklim değişikliğiyle mücadelede küresel iş birliğinin sağlanması kaçınılmazdır. İklim değişikliği ile devamlı surette mücadele eden ülkemizin bu rejimde geri bırakılması düşünülemez. Aksine ülkemizin haklı taleplerinin koşulsuz ve ön yargısız olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ülkemiz, iklim değişikliği ile mücadelede daha fazlasını yapmaya kararlıdır ve bunun için sistemde adil bir yer aramaktadır. Ülkemizin, sistemin içerisinde yer alan düzenlemelere uygun şekilde hakkını araması kadar tabii bir durum olamaz. Türkiye gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak konusunda kararlı olduğunu ifade etmek istiyor, 25. Taraflar Konferansının hepimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum."